Türkiye ekonomisinin durumu ve geleceği hakkındaki tartışmalar sürerken, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Kirişci, Türkiye'nin tarım sektöründe yeni bir dönemin başlamak üzere olduğunu vurguladı. Bakan, “Hibe değil, ticaret anlayışıyla ilerliyoruz” ifadesiyle devletin tarım politikalarında önemli bir değişim sinyali verdi.
Vahit Kirişci, tarım sektöründeki büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için atılacak adımları ve bağımsızlık amaçlarını açıkladı. Türkiye’nin tarım ve gıda alanında ciddi bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederken, bu potansiyelin değerlendirilmesinin sadece hibe desteği ile mümkün olmayacağını belirtti. “Artık tarımda da ticari ilişkilerin güçlendirilmesi gerekiyor” diyen Bakan Kirişci, 2024 yılı itibarıyla tarıma dayalı ticari projelerin artırılması gerektiğini vurguladı.
Yeni ekonomik modelde öncelikli hedeflerin başında, üreticilerin kooperatifleşme yoluyla daha güçlü bir şekilde desteklenmeleri ve pazar belirsizliklerinin azaltılması geliyor. Bakan Kirişci, bu değişimin tarımsal üretimin artırılmasına, aynı zamanda gıda güvenliğinin sağlanmasına da katkı sağlayacağını dile getirdi. Tohumdan başlayarak, üretim ve dağıtım aşamasına kadar her bir adımda ticari anlayışın benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Bakan Bayraktar, geçmiş yıllarda tarım sektörüne sağlanan hibelerin bazen sadece geçici çözümler sunduğunu ve bu durumun sürdürülebilir bir gelişim meydana getirmediğini aktardı. Tarım alanında kalıcı ve verimli bir yapı oluşturmak için, mevcut hibelerin dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. “Hibe sisteminin dezavantajları daha fazla ortaya çıkmaya başladı. Dolayısıyla, bu sistemin ticari bir yapı ile değiştirilmesi kaçınılmaz hale geldi” şeklinde konuştu.
Yeni modelin bazı özgün yanları bulunuyor. Örneğin, çiftçilere sunulan eğitim ve destek programları artık daha çok ticari iş birliği ve dayanışma çerçevesine oturtuluyor. Bu modelin hayata geçirilmesi ile, üretimde verimliliğin artırılması hedefleniyor. Türkiye’nin tarım alanındaki ihracat potansiyelini artırarak, global pazarda daha rekabetçi bir konum elde etmesine yönelik stratejiler de gündemde. Böylece, hibe bağımlılığından uzak, daha sağlam bir üretim yapısının oluşturulması amaçlanıyor.
Daha fazla yatırım ve yenilikçi tarım teknikleriyle birlikte, otomasyon ve dijitalleşme alanında da önemli adımlar atılacağı ifade edildi. Tarım sektörünün geleceği için önemli bir dönüşüm sürecine girildiğini belirten Kirişci, tüm paydaşların bu sürece dahil edilmesi gerektiğini, böylece daha güçlü bir tarımsal üretim yapısının ortaya çıkacağını ortaya koydu.
Sonuç olarak, Bakan Bayraktar’ın ortaya koyduğu bu yeni ticari anlayış, Türkiye'nin tarım sektörünü derinden etkileyecek bir dönüşüm sürecinin habercisi. Sudokü tarım politikalarının güçlendirilmesi, pazar fırsatlarının değerlendirilmesi ve hibe uygulamalarının sona erdirilmesi sürecinin, ülke ekonomisine katkı sağlaması bekleniyor. Tüm bunların ışığında, üreticilerin daha rekabetçi hale gelmesi ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli adımlar atılması gerekliliği de ortaya çıkıyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Bakan Bayraktar'ın açıklamaları Türkiye’deki tarım politikaları açısından büyük bir dönüm noktasını işaret ediyor. Yeni anlayışın yansımaları önümüzdeki günlerde daha belirgin hale gelecektir. Hem iç piyasada, hem de uluslararası alanda nasıl bir yankı uyandıracağı, Türkiye’nin tarım alanındaki küresel rolünü etkileyecek unsurların başında yer alacak. Dolayısıyla, bu açıklamaların hacminin ne denli büyük olduğunu gelecekte daha net bir şekilde göreceğiz.